Yaz aylarının gelmesiyle birlikte pek çoğumuzun cildi hava değişiminden etkilenerek akne gibi çeşitli reaksiyonlara müsait hale geldi. Ayrıca güneş ışınlarının etkisi bir yana; havuz suyu gibi kimyasallara maruz kalan cildimiz bu tarz etkenlerle birlikte bozulmaya müsait hale geldi. Bu nedenle cilt bakımı adına ne yapmamız gerektiği önem kazanan konular arasında yerini aldı. İşte birkaç tavsiye…
Yaz Aylarında Sert İşlemlerden Kaçının
Cilt bakımında ilk olarak bilinmesi gereken, yaz aylarında derinlemesine Peeling ve deri soyma işlemlerinden kaçınma olmalıdır. Çünkü bu tarz işlemler yapılırsa, yaz aylarında yoğun gelen güneş ışınlarının etkisine daha çok maruz bırakarak ciltte önlenmesi güç lekelere yol açabilir. Ayrıca yaz aylarında daha çok terlediğimiz ve cildimiz kış aylarına göre yağlanmaya daha müsait olduğu için yağlı ürünler kullanılmamalıdır. Çünkü –özellikle yaz aylarında-kullanılan yağlı ürünler gözenekleri tıkayarak cildin nefes almasına engel olur. Nem ve yağ oranı yüksek ürünler kışın tercih edilmelidir. Kışın kullanılan bu ürünler yazın yerini su bazlı ürünlere bırakmalıdır. Elbette ki nemlendirici kullanmak her mevsim olmazsa olmazlardandır. Çünkü düzenli olarak cildin nemlendirilmesi, cildin ihtiyacı olan suyu karşılamak anlamına da gelir. Ancak yaz mevsiminde kullanılan nemlendirici de su bazlı tercih edilmelidir. Peki nemlendiricinin su bazlı mı yoksa yağ bazlı mı olduğu nasıl anlaşılır?
Elbette ki ilk yapılması gereken, doğru ürünü seçmek adına ürünün içeriğine göz atmak olacaktır. Ürün içeriğinde ‘’aqua’’ ibaresi varsa bu ifade, su bazlı bir ürüne işaret etmektedir. Diğer içerikler yağ bazlı nemlendiricilerle aynı olabilir, ürünün su bazlı olduğunu gösteren nokta içeriğinde yazan aqua ibaresidir. Bu şekilde su bazlı ürünü kolayca seçebilir, özellikle yaz aylarında kullanabilirsiniz. Çünkü su bazlı ürünler birçok avantaj barındırmaktadır. Bunlardan biri elbette ki hafif yapısıdır. Hafif yapılı olması, cilt tarafından daha hızlı ve kolay emilime yol açarken, ciltte ağırlık hissinin oluşmasına engel olur. Ayrıca, yağ bazlı ürünlerle kıyaslandığında, su bazlı ürünler ciltte daha uzun süre kalmaktadır. Gözenekleri de tıkamayacağı için, nemlendirici kaynaklı akne, kaşıntı gibi cilt problemlerinin yaşanmasına engel olur. Ayrıca iki kat uygulandığında iyi bir makyaj bazı görevi de görmektedir.
Parfümlü Ürünleri Yaz Aylarında Kullanmamaya Çalışın
Yaz aylarında dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise, parfümlü ürünlerden uzak durmak olmalıdır. Bu, kullanılan cilt bakım ürünlerinin renksiz ve kokusuz seçilmesi gerektiği anlamına gelir. Çünkü parfümlü ürün kullanımı da özellikle yaz döneminde ciltte önlenemez lekelere yol açabilir.
Yaz Aylarında Güneş Kremlerinin Önemi
Bir başka nokta ise güneş kreminin ihmal edilmemesidir. Ancak kullanılan güneş kreminin de hangisi olduğunun önemi büyüktür. Güneş kremi kullanılırken iki ultraviyole türünü de kapsayan, UVA ve UVB’ye karşı koruyucu güneş kremlerine öncelik verilmelidir. Makyaj yapacak bireyler, önce güneş kremini sürüp ardından makyaj yapmalıdır. Ayrıca yaz aylarında genellikle 11.00-17.00 arası çok fazla güneş ışınlarına maruz kalmamak ve en az 30 faktörlü güneş kremi kullanılması önem arz etmektedir. Ayrıca nemlendirici tercih ederken güneş koruyucu olanlardan uzak durulması gerekmektedir. Çünkü içerdikleri güneş koruyucuların etkisi yazın bozulmaya daha müsaittir nedenle tersi bir mantıkla, güneş koruyucu nemlendirici değil de nemlendirici baz bulunan güneş koruyucu kremler tercih edilmelidir. Ayrıca güneş koruyucu tercihi yapılırken, kullanılan ürünün su ve tere dayanıklı olması önemlidir. Çünkü terlendiğinde, vücut yıkandığında kullanılan kremin etkisi azalır. Bu nedenle kullanılan ürünün her iki üç saatte yenilenmesi etkisini göstermesi açısından önemlidir.
Deniz mi Havuz mu?
Bilinmesi gereken başka bir nokta ise yazın deniz-havuz ayrımının ciltte ne gibi etkileri olacağıdır. Bu noktada havuz suyuna maruz kalmak önerilmezken, deniz suyu tavsiye edilmektedir. Çünkü deniz suyunun cildi temizlediği, yumuşattığı ve parlattığı bilinirken, havuz suyunun da içeriğindeki kimyasallar sebebiyle tersi bir etkiye neden olduğu unutulmamalıdır. Ancak her deniz suyunun olumlu etki yapacağı düşünülmemelidir çünkü sanayi bölgelerine yakın sahillerin deniz suyu atık gibi kimyasallar barındırdığından cildi cıva gibi maddelere maruz bırakarak, iltihaplanmalara sebebiyet verebilmektedir.